Dr. Nadide Melike Sav, çocuklarda görülen ishalin nedenleri ve alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler verdi. Su içmenin önemli olduğunu belirten Sav, sıvı kaybının böbrek yetmezliğine sebep olabileceğini ifade etti.
Hava sıcaklıklarındaki artış ile birlikte bakterilerin besinlerde çabucak üreyebildiğine dikkat çeken Dr. Sav, enfekte olmuş besinleri tüketen çocuklarda, genellikle gastroenterit olarak bilinen ishal ortaya çıktığını söyledi. Gıdaların uzun süre açıkta bekletilmemesi gerektiğini vurgulayan Sav, sağlıksız koşullarda bekletilen ürünlerin tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Çocuklarda en sık rotavirüs’e bağlı ishal karşımıza çıkar
İshale yol açan çeşitli mikrop türleri olduğu bilgisini veren Sav, “Bunlar arasında viral etkenlerden Rotavirüs, Norwalk, Astro virüs tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Bakteriyel etkenlerden ise Campylobacter, Salmonella, Shigella ve Escherichia coli ishale neden olur. Çocuklarda en sık Rotavirüs’e bağlı ishal karşımıza çıkar” ifadelerini kullandı.
Enfekte çocukla, oyuncaklarla ve eşyalarla temas sonucu bulaş görülmektedir
Rotavirüsü’nün genellikle 2 yaşından küçük çocuklarda ishale neden olan bir viral etken olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Sav, hastalığın seyrinde ateş, ishal ve kusma görüldüğünü ifade etti. Hastalığın dışkı ya da ağız yoluyla bulaştığını kaydeden Sav, “Rotavirüs ishali en sık kış ve ilkbahar aylarında salgına yol açar. Fakat diğer mevsimlerde de görülebilir. Sıvı kaybı çok şiddetli olur, bu nedenle küçük çocuklarda vakit kaybetmeden tedavi etmek gerekir. Kuluçka süresi 2 gündür ve hastalar yaklaşık 1 hafta içinde düzelirler. Rotavirüs ishaline karşı bilinen bir ilaç yoktur, fakat koruyucu aşısı geliştirilmiştir” diye konuştu.
Rotavirüsü’nün insandan insana bulaştığına vurgu yapan Dr. Sav, “Enfekte; çocukla, oyuncaklarla ve eşyalarla temas sonucu bulaş görülmektedir. Bu nedenle çocukların bir arada bulunduğu ortamlarda hastalık çok kolay yayılır” dedi. Akut ishalin çoğunlukla 5 yaşın altındaki çocuklarda rastlandığını ve en sık ilk 2 yaş içerisinde ciddi seyrettiğini anımsatan Sav, ishalin su kaybına bağlı ölüme neden olabileceğini de sözlerine ekledi.
Sıvı kaybı sonucu böbrek yetmezliği oluşabilir
İleri derecede sıvı kayıplarında nabız artışı, böbrek yetmezliği, kas krampları ve bilinç kaybı gözlendiğine işaret eden Dr. Sav, “Tüm bu belirtiler böbreğin yanı sıra karaciğer, beyin ve kalp gibi organlarda da bozulmalara yol açabilir. Eğer sıvı kaybı daha da ilerler ve tedavi edilmezse şok ve ardından ölüm görülür. Sıvı kaybı sonucu böbrek yetmezliği oluşabilir. Eğer yeterli sıvı takviyesi zamanında yapılırsa bu durum geriye dönebilir ve böbrekler tamamen iyileşir, ancak tedavide geç kalınırsa kalıcı bir böbrek yetmezliği ile karşı karşıya kalınabilir” ifadelerini kullandı.
Özellikle su içemeyen, halsiz ve bitkin çocuk veya bebek acilen bir sağlık kuruluşuna götürülmelidir
İshal sırasında hastada önemli bir oranda su ve tuz kaybı olduysa doktora başvurulması gerektiğini kaydeden Nadide Melike Sav, “Özellikle su içemeyen, halsiz ve bitkin bir çocuk veya bebek acilen bir sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Fakat su içen bir çocuğun ishali 7 günden uzun sürdüyse yine doktora başvurulmalıdır. İshalli bir çocukta son 8 saatte idrar çıkışı olmadıysa ya da bebekse ve ıslattığı bez sayısı azaldıysa bu durumda da hızlı bir şekilde tedavi başlatılmalıdır. Bebeklerin bıngıldağı ve göz kürelerini çökükse veya ağladığı halde gözyaşı çıkmıyorsa doktora başvurulmalıdır. Ağız ve dudaklar kuru ise, bebek sürekli bir uyku halindeyse ya da su içemeyecek kadar dalgın ve halsiz ise mutlaka hekime götürülmelidir. Kanlı dışkılama veya kanlı, sarımsı, yeşilimsi kusma da doktora başvurmak için önemli bir nedendir” şeklinde konuştu.
İshal tedavisinin en önemli kısmı vücuttan su ve tuz kaybının önlenmesidir
Tedavi yöntemleri hakkında bilgiler paylaşan Dr. Nadide Melike Sav, “Hastanın genel durumu iyi ise, bulantı ve kusma yoksa sık sık ağızdan sıvı takviyesi yapılmalıdır. Daha ağır durumlarda kişi ağızdan beslenemiyorsa, ateş ve 24 saatten uzun süren ishal varsa, mutlaka hastane şartlarında damar yolu ile sıvı tedavisi yapılmalı, dışkı incelemesi yapılarak ishal tedavi planlanmalıdır. İshal tedavisinin en önemli kısmı vücuttan su ve tuz kaybının önlenmesidir. İnatçı kusma ve ateşin olmadığı hafif ishallerde bol bol su içmek gerekir, eğer bir bebek ise anne sütü alımına devam edilmelidir. Düzelmeyen bir ishal durumunda mutlaka doktora başvurulmalı ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır” dedi.
Hijyen kurallarına dikkat edilmelidir
İshalden korunmak için dikkat edilmesi gereken hususlara vurgu yapan Dr. Nadide Melike Sav, açıklamasını “Yaz aylarında deniz ve havuz aracılığıyla bakteriler daha kolay bulaşabilmektedir. Bu yüzden hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Uzun süre bekletilmiş ve iyi pişirilmemiş besinler ve kaynağı belli olmayan içme suları da ishale neden olmaktadır. Bu tür yiyecek ve içeceklerden uzak durmak önemlidir. Ayrıca kişisel temizliğe dikkat etmek, özellikle sık sık el yıkamak, açıkta satılan gıdaları tüketmemek ve temizliği bilinmeyen sularla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmemek, yiyeceklerin son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat etmek de gerekir” şeklinde tamamladı