Bugün birçok ülkede kapalı alanlarda sigara içilmesi yasaklanmıştır.Türkiye’de ise 4207 sayılı “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun” da, 2008 yılında yapılan düzenlemelerle kamuya açık tüm kapalı alanlar, 2009 yılında ise lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane gibi işletmelerde tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklanmıştı. Bu kapsamda, evler hariç tüm kapalı alanlarda sigara içme yasağı getirilmişti.  Bu yasağın getirilmesindeki temel amaç, sigara kullanmadığı halde başkalarının kullandığı sigara dumanından zarar gören kişilerin korunmasıydı.

• Kamu hizmet binalarının kapalı alanları,koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel kişilere ait olan ve birden çok kişinin girebileceği binaların kapalı alanları,

• Hususi araçların sürücü koltukları ile taksi hizmeti verenler dâhil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçları,

• Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanları,

Hal böyle iken Ekim 2017 tarihinde Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Ve Sosyal güvenlik Bakanlığının ilgili kurumlarıyla sorunlarımızı çözmek için BÖHAK-Böbrek Hastaları Haklarını Koruma Ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı A.Vahap Acar ve iki Dernek yöneticimizle birlikte Diyaliz ve organ nakli hastalarının sorunlarını dile getirmek ve çözüm bulmak adına Ankara’daydık.

Randevulu olarak ziyaret ettiğimiz ÇSG Bakanlığı bünyesinde sorunlarımızın çözümünde etkili ve yetkili olan sayın bürokratın,makam odasında oturduğumuz yarım saatlik süre zarfında, 2 adet sigara içmesi o güzelim makam odasını dumanaltı yapması  4207 sayılı “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun”a aykırı hareket etmesi; kendisi sigara kullanmadığı halde başkalarının kullandığı tütün ürününün dumanından zarar gören kronik hastalar olarak bizleri ziyadesiyle üzmüş ve şık bulmamıştık.Tüm makamlarda mı oluyor bu hadise tabii ki hayır.

Bir kere, sigara içmeyenler, her ne kadar sigaranın ucuna dudaklarını değdirmiyorlarsa da dumanını teneffüs etmeye diğer bir deyimle “pasif içici” olmaya zorlanmıştık.

Öte yandan, sigara sadece dumanıyla zehirlemekle kalmıyor, ayrıca kokusuyla, külleriyle, izmaritleriyle çevreyi de kirletiyor.

Görüldüğü gibi, sigara içilmesi başkalarına zarar vermekte, sigara içmeyenlere karşı bir kötülük teşkil etmektedir. Oysa hiç kimse kaynağı kendisinde bulunmayan bir kötülüğe katlanmak zorunda değildir. kamu kurumlarında kapalı alanda sigara içen memura da para cezasının yanı sıra disiplin cezası veriliyor. İşlem yapmayan amirlere de disiplin cezası uygulanıyor.

Yani imam…cemaat meselesi