Mustafa Çatıkkaş
catikkasmustafa@hotmail.com
Mardin
28/01/2017 MARDİN (BÖHAK) Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma isimli Derneğimizin güzel bir projesi olan 'Diyaliz Hastaları ve Diyaliz Merkezleri'nin Sorunları'nı anlatan belgesel çekimi için Dernek Genel Başkanımız Sayın Vahap Acar'ın isteği üzerine Mardin'e küçük bir ekip olarak çekimlere gittik. Daha önce Mardin'i hiç görmemiş her birey gibi bizlerin de kafasında çeşitli sorular vardı. Pek çok önyargılı vatandaşımız gibi; Bizler de Mardin'de ciddi anlamda terör sıkıntısı yaşayacağımızı zannediyorduk. Fotoğraf sanatçısı Mustafa Engin'le uçağımız İstanbul Atatürk Havaalanı'ndan hareket ettikten yaklaşık 1.5 saat sonra Mardin Havaalanı'na indik. İşte hemen herkesin bilip, bilmeden fikir yürüttüğü 'Hoşgörü Kenti Mardin'deydik. Havaalanı'ndan bizi 'Özel Mardin Diyaliz Merkezi' Muhasebe Müdürü Sayın Bedrettin Karaboğa karşıladı ve 'Mardin - Artuklu Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu' na yerleştirdi. Mardin'de Diyaliz… Mardin'de; 4 Adet Kamu ve 2 Adet de Özel olmak kaydıyla toplam 6 tane diyaliz merkezi var. Ortalama diyaliz hasta sayısı ise; 300. Gerek kamu ve gerekse özel diyaliz merkezleri hastalara daha iyi hizmet verebilmek için elinden gelen tüm çabayı büyük bir özveri ile sürdürüyor. Diyaliz merkezleri; Doğa ve zaman zaman yaşanan sıkıntılara rağmen bazı hastaları yaklaşık 400 km. uzaklıktan alıp, diyalize getiriyor ve tekrar evine bırakıyorlar. Bu mesafenin hasta açısından ne kadar zorlu olduğunu tahmin etmek çok güç değil elbette… Ve diyaliz merkezleri açısından ise ayrı ve fazladan bir maliyet olduğunu da söylemeye bile gerek yok… Mardin'in iki yüzü… Mardin'in iki yüzü var. Birincisi; Binlerce yıllık tarihi dokusuyla masal gibi bir Mardin. Hotelleri, restaurantları, hanları, camileri, kiliseleri, tarihi dokusuyla buram buram Anadolu kokan bir Mardin. İkincisi; Ülkenin modern şehirleriyle yarışan bir Mardin. İstanbul'un en modern semtleriyle aynı konforu sağlayan bir Mardin. Ve en önemlisi; Misafirperverliğin, samimiyetin, sevginin, saygının, dostluğun olduğu bir Mardin. Seyahatimiz boyunca bizlerden özel ilgisini esirgemeyen Sayın Dr. Tevfik Gümüş'e, Sayın Dr. M. Salih Karaboğa ve Sayın Bedrettin Karaboğa'ya özellikle teşekkür etmek isterim: Hoşgörü kenti Mardin İstanbul'dan sadece 1.5 saat ilerde. Mutlaka gidilip, görülmesi gereken bir rüya kent. Gidin, görün. Gitmeden, görmeden anlatan, anlatılan hiçbir şeye inanmayın. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
HEREDİTER ANJİYOÖDEM VE KORONAVİRÜS - 31/08/2020 |
Tüm dünyayı kasıp kavuran ‘Covid19 Hastalığı’ ile ilgili çeşitli tanımlar ortalıkta dolaşıyor. |
Pandemik ölüm mü alırsınız, Pandemik yoksulluk mu? - 14/08/2020 |
Pandemi: ‘Bir kıta hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel addır. |