Fatih Arıcı BÖHAK Başkan Yardımcısı
farici_bohak@hotmail.com
Duyun bizi
05/02/2016
Geçen gün dernek’te beni ziyarete gelen Üniversite öğrencisi yakışıklı yeğenim Yiğit’le sohbet sohbet ederken konu başlıklarımız hep organ bağışı üzerine  oldu.

Bunca beyin ölümü gerçekleştiği halde neden organ bağışı yeterince yapılmıyor diye soruyordu  haklı olarak. 
Konuşmamız uzadı da uzadı.

Dilim döndüğünce dernek olarak 16 yıldır organ bağışı konusunda dernek yönetiminindeki arkadaşlarımızla canıgönülden yaptığımız çalışmalarla  ilgili bilgilendirmeye çalıştım. 
Organ bağışının, kan naklinden farklı olmadığından söz ederek konuşmaya başladım.

Her ölümden sonra organların kullanılması ne yazık ki mümkün olamamaktadır. 
Hangi şekillerde ölüm vuku bulduğunda organların kullanılabileceği büyük önem taşır. 

Böylelikle halk arasında sıkça konuşulduğu gibi deprem gibi felaketler sonrasında cesetlerin organlarının alınmasının mümkün olmadığı da anlaşılmış olur. 
Kadavradan organ nakli söylenildiği zaman, kalbi durmuş bir insandan söz edilmiyor. 

Yani evinde ya da kaza mahallinde veya deprem veya afet bölgelerinde kalbi durmuş ve hayata döndürülememiş bir insanın organları, organ naklinde kullanılamaz.

Sadece ve sadece yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü gelişmiş yani tıbben ölmüş ama organları zarar görmemiş insanların organları diğer organ bekleyen hastalara nakledilebilir.

Hayat kurtarma anlamında, sağlıklı olan her organ bağışlanabilir. On sekiz yaşını doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilen herkesin, başta kalp olmak üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokuları bağışlayabileceğini, ve bunlar günümüz koşullarında rahatlıkla nakledilebilmekte olduğunu anlattım. 
Bir kişi organlarını bağışlayarak birçok insana yaşama şansı verebilir.

Dört semavi din de organ bağışına sıcak bakmaktadır. 
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 6 Mart 1980 tarih ve 196 sayılı kararına göre organ bağışı İslam dinine göre caizdir. 

Kur'an-ı Kerim'de de (Maide Suresi, Ayet 32'ye göre) "bir kişiye hayat vermek, bütün insanlara hayat vermeye eşdeğer"de sevaptır şeklinde buyurmuştur.

Benim de yıllarca yaşamımı diyaliz makinesine bağlı devam ettirdikten sonra bir başkasının yani kadavra  böbreği ile yaşama tutunduğumu zaten yeğenim biliyordu.

Yiğit diyaliz hastalarını anlayabiliyor ve empati kurabiliyordu, Çünkü amcasından dolayı diyaliz hastalarının neler çektiğini biliyordu.
Her fırsatta organ bağışı ile ilgili neler yapabileceği soruyor duyarlılığını dile getirmeye çalışıyordu.

Yeğenim konuşmamız sırasında organ mafyasından bahsetti ve dolaylı olarak konu şehir efsanesi dediğimiz halk arasında konuşulan dedikodulara geldi. 

"Bundan yedi yıl kadar önce  2009 yılında Kayseri’de Ramazan Bayramı’nın İkinci günü olan 21 Eylül günü şeker  toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 3 çocuğun kaybolması üzerine buna benzer bir iddiayı gündeme taşımıştı medya ve halk arasında dalga dalga tüm ülkeye yayılarak zaten var olan dedikoduları ayyuka çıkarmıştı.Çocukların organ mafyası tarafından kaçırılmış olabileceği iddiası günlerce konuşuldu. 


O dönemde üç ay boyunca bir kişi bile organ bağışı yapmadı.
Gerçek, 1 yıl sonra ortaya çıkmıştı. 
O masum çocuklar, sapık bir komşuları tarafından öldürülmüşlerdi.
Böyle kişisel birtakım olaylar, sanki organ nakli mafyası varmış gibi gösteriliyordu. 

Organ mafyası diye bir şey yoktur. 
Böyle bir şey mümkün de değildir. 
Olabilirliği de mümkün değildir. 

Bugüne kadar içi boşaltılmış bir insan cesedine de rastlanılmamıştır. 
Buna benzer yüzlerce haber çıkmıştır basında, hepsi de içi boş çıkmıştır:
Emniyet Genel Müdürlüğü de, kayıtlarını da böyle bir olaya rastlanılmadığını defalarca açıklamışlardır. 

Organ mafyasıyla ilgili çıkarılan bu haberler, organ bağışının önünü kesmek ya da sansasyon yaratmak için çıkarılmış yalanlardır.

Evet, ne diyoruz? 
‘Duyun bizi’...
Sizler de organ bağışına katılın lütfen.


1401 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Organ Bağışının Önemi - 09/07/2021
rganlarımızı toprağa değil, insana verdiğimizde . Bu aynı zamanda insanın yaşama duyduğu saygının da bir ifadesi anlamına gelir.
Hastalığımızla Barışık Olmak - 02/02/2021
Mutlu bir insan daha çok üretir, daha çok yaşar, daha yaratıcı hoşgörülü, daha affedici,yardım edici olur.
“Hayır almayın organlarını”dese - 08/01/2021
Türkiye’de yasalara göre organlarımızı kendi özgür irademizle bağışlasak bile beyin ölümümüz gerçekleştiği zaman en yakınlarımıza yani ailemize soruluyor
BÖHAK HER ZAMAN YANINIZDA OLACAK - 09/07/2020
Böhak 1999 yılı Mayıs Ayı’nda halen Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin Başkanlığını yürütmekte olan A. Vahap Acar ile bir grup diyaliz hastası tarafından çok zor şartlarda kuruldu.
KAMUSAL ALANDA SİGARA İÇMEK… - 07/03/2017
Öte yandan, sigara sadece dumanıyla zehirlemekle kalmıyor, ayrıca kokusuyla, külleriyle, izmaritleriyle çevreyi de kirletiyor.
Engelliler Günü ve Sorunları - 22/02/2017
Rehabilitasyon sürecinin en önemli parçası olan ailelerin mevcut hizmetlerden nasıl yararlanacağı gibi konularda bilgilendirme ihtiyacı var.
Organ Bağış verileri - 19/09/2016
Bu yazımda, gerek hastaların ve gerek gerekse vatandaşlardan gelen organ bağışıyla ilgili sorular için derlediğim verileri, sizlerle paylaşmak istedim
Uyumlu Olmalıyız - 06/05/2016
Bu nedenlerle ve zamanlarının önemli bir kısmını diyaliz merkezlerinde geçirdikleri için sağlıklı bir insan gibi yaşama şansları yoktur.
Sağlığın değeri - 15/01/2016
İnsanın hayatında önem verdiği pek çok değer vardır. Para, makam ve mevki! Para bu değerlerden çoğunlukla önce gelmiştir.