Hilal Uyar
uyararmagab@gmail.com
Merhabalar
15/01/2021 İşte
buda bizim böbrek hastalığı ile ilgili hikayemiz; Bu
arada bu hikayede hasta olan kişinin ablası ve böbrek donörüyüm. Böbrek
yetmezliği hastalığı ile tanışmamız bundan tam olarak 7 yıl önce 2013 yılında
oldu. Kardeşimin çok fazla sağlık sorunu yoktu tansiyon yüksekliği ona sıkıntı
yaratıyordu ve kontrol altına alınamıyordu. Kısa sürede oluşan kilo kaybı ve
ayaklarda oluşan ödem şikayeti ile hastaneye başvurduğumuzda hayatımızın en
büyük şokunu yaşadık ve her iki böbreğin tamamen bitmiş olduğunu,aynı gün
diyalize girilmez ise hayati tehlikenin olacağını öğrendik .Zorlu süreç böylece
başladı. İlk
canlı böbrek nakli 2014 yılında özel bir hastanede abimin verdiği böbrek ile
oldu. Her şey yoluna girmiş görünüyordu ki 2017 yılında aynı şekilde hastalık
belirtileri ile böbrek ret oldu ve acil diyaliz tedavisi başladı. Yaklaşık 8 ay
diyaliz tedavisi boyunca çok fazla sağlık problemleri devam etti. Bu arada
sürekli aklımızda tekrar nakil olabilirmi sorularıyla araştırmalarımıza devam
ederken kadavra dan nakil olmak için başvuruda bulunmak üzere birkaç özel
hastane ile görüşme yaparken ben kardeşime böbrek vermek istediğimi fakat kan grubumuz
uyumlu olmadığı için veremediğimi söylediğimde ; daha önce hiç duymadığımız
çapraz nakil sistemini öğrendik ve tam bir hafta içinde ikinci nakil için özel
bir hastanenin organ nakli merkezinde hastaneye yatışımız yapılmıştı bile. 2018
yılında ikinci nakil gerçekleşmiş oldu. Daha da zorlu süreç bundan sonra
başladı. Hiçbir zaman sağlığına kavuşamayan kardeşim sürekli farklı enfeksiyon
türleri ile hastanede yatış yapıyordu, tabi bu nakil ameliyatında on günde
gerçekleşen prosedür hizmet güler yüz hastanede yavaş yavaş kayboluyor. Her yatışta ciddi ücretler
ödeniyor sonuca gidilmiyordu. En son durum iyice karmaşık bir hal aldı;
böbreğin durumu kötüye gidiyor fakat bir dizi operasyonlar yapılıyor tedaviler
deneniyor bu süreçte de hastanenin nakil sonrası takip için yeterli bir kadrosu
ve sistemi olmadığı için manevi ve maddi çok yıpratıcı iki aylık süreç geçiyor.
Tam
olarak sonuç; hastanede tedaviye devam edecek manevi ve maddi imkan
kalmadığından ortada kalmış hissetmek. Daha önce üniversite hastanesine takip
için başvurmuştuk ve aldığımız cevap ne yazık ki ,nakil olduğunuz hastaneye
gidin. Tekrar üniversite hastanesine başvurduğumuzda maddi açıdan da nakil
olduğumuz merkezde devam edemeyeceğimizi söylediğimizde bize gereken tedavi
desteğini verdiler çok şükür. Tedavi
üniversite hastanesinde devam ediyor. İnsanın kendini emin ellerde hissetmesi
paha biçilemez. Amacı hayat kurtarmak olan tüm doktorlarımız ve sağlık
çalışanlarına minnettarım. Kardeşimin
probleminin genetik bir rahatsızlık olduğu söyleniyor ve nakil olduğunda da bu
hastalık nüksettiğinden tekrar nakil önerilmiyor. Kısaca yapılan nakiller
yaşanan umutlar acılar hastanelerin ihmaline işaret ediyor. Bu
bizim hikayemiz paylaşıyorum çünkü ölüm kalım meselesi bu yaşadıklarımızdan
ders çıkaracak birileri olursa ne mutlu bize… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |