Prof. Dr. Sedat Üstündağ, anne ve çocuk açısından hayati tehlike olmadığı halde zamanından erken yapılan sezaryen doğumların, bebeklerin böbrek gelişimini etkilediğini ve ileriki süreçlerde böbrek hastalıklarına neden olduğunu söyledi.

Erken sezaryen, bebeklerin böbrek gelişimini olumsuz etkiliyor

Prof. Dr. Sedat Üstündağ, anne ve çocuk açısından hayati tehlike olmadığı halde zamanından erken yapılan sezaryen doğumların, bebeklerin böbrek gelişimini etkilediğini ve ileriki süreçlerde böbrek hastalıklarına neden olduğunu söyledi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstündağ, yaptığı açıklamada, kronik böbrek yetmezliği hastalığının dünya genelinde hızlı şekilde arttığını ifade etti.

Böbrek hastalıklarının fazla bulgu ve belirti vermediği için erken evrede tanı konulamadığına dikkati çeken Üstündağ, "Eğer gece idrara çıkıyorsanız böbrek hastası olabilirsiniz. Ödeminiz varsa, tansiyonunuz yüksekse, aneminiz varsa, idrarınız köpürüyorsa bu böbrek hastalığının ilk bulgusu olabilir." dedi.

Türkiye'de böbrek hastalıklarının son yıllarda artış gösterdiğini anlatan Üstündağ, tehlike taşımadığı halde yapılan sezaryen doğumların en az diyabet ve hipertansiyon kadar risk faktörü olduğunu vurguladı.

Böbrek hastalığının insanın yaşam konforunu en çok bozan hastalıkların başında geldiğini belirten Üstündağ, şunları kaydetti:

"Ülkemizde şeker hastalarının sayısı artıyor. Diyabet, böbrek hastalığının en önemli nedeni. İkinci önemli neden hipertansiyon. Anne ve çocuk açısından hayati tehlike olmadığı halde zamanından erken sezaryenle yapılan doğumlar böbreğin gelişiminin en büyük düşmanı. Çünkü anne karnından doğum yapıldığında böbreğin işlev yapan hücrelerini yenileyemiyoruz. Dolayısıyla eğer karnından böbrek hücreleri açısından az sayıda ve zayıf böbrek hücresiyle doğarsak ileriki zamanlarda böbrek hastalığı fazlaca gelişiyor. Türkiye'de böbrek hastalığının bu kadar yaygınlaşmasında diyabet ve hipertansiyon kadar bu faktör de önemli bir yer tutmaktadır."

"Kişi hayatı boyunca 1 kilogram ağrı kesici ilaç kullanırsa böbreği mutlaka etkilenir"

Prof. Dr. Üstündağ, böbrek hastalıklarının önemli nedenlerinden birinin de ağrı kesici ve benzeri ilaçların aşırı tüketimi olduğunu ifade etti.

İlaçların böbrek yapısına zarar verdiğini dile getiren Üstündağ, "Özellikle 30-70 yaş arası kadınlarda kullanımı çok sıktır. Böbrek yetersizliğine neden olan önemli durumdur. Kişi hayatı boyunca 1 kilogram ağrı kesici ilaç kullanırsa böbreği mutlaka etkilenir. Eğer 2-3 kilogram kullanırsa da böbrek yetersizliği hastaların büyük bölümünde gerçekleşir. Günde sadece 500 miligram ağırlığında bir tane ağrı kesici içseniz senede 200 grama kadar yaklaşır. 5 senede ise kritik olan değer aşılmış olur." diye konuştu.

Üstündağ, Türkiye'de 83 binin üzerinde böbrek hastasının destek alarak yaşamını sürdürdüğünü belirterek, "En hafifinden en ağırına kadar tüm böbrek hastalarını baz alırsak Türkiye genelinde bu oran yüzde 15,7. Yani 11 milyondan fazla böbrek hastamız olması muhtemel." diye konuştu.



473 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın