Meslek hayatımda en korktuğum söz "Dün baktığın hasta var ya!" Önce soğuk bir rüzgar eser içimde ve gerçekten içim üşür. Saniyeler geçmez olur. Ağustos sıcağında bile kutupları yaşarım ve kaderime razı olup, cümlenin devamını beklerimAcil Servise Tekrar Başvuru Uzm. Dr. Murat KOYUNCU Meslek hayatımda en korktuğum söz "Dün baktığın hasta var ya!" Önce soğuk bir rüzgar eser içimde ve gerçekten içim üşür. Saniyeler geçmez olur. Ağustos sıcağında bile kutupları yaşarım ve kaderime razı olup, cümlenin devamını beklerim (Mor Şaşkın Kafa Emojisi!). En basit "Acil Servise Tekrar Başvuru" bile olsa, ömrümden ömür gider. Bir de "Bu gün x polikliniğinde muayene oldum. İlaçları aldım ama şikayetim geçmedi. Bende bir serum taktırayım diye acile geldim" sözü var. Bu sözü duyunca, beynime doğru ateş basar. Sanki içimde bir volkan kaynar. "Acil Servise Tekrar Başvuru" ile ilgili çalışmalar incelenecek olur ise en sık başvuru tanısı, şu meşhur "ÜSYE". Yani grip, yani soğuk algınlığı, yani faranjit, yani tonsillit, yani "Yeşil Alan Hastası"… Peki, bu hasta niye ‘Acil Servise Tekrar Başvuru’ yapar? Ateşi düşmemiştir. Kas ağrıları düzelmemiştir. Serum taktırmak istemektedir, v.s. Poliklinikten bakılan bu ve "Acil Servise Tekrar Başvuru" potansiyeli olan hastalara iki dakika zaman ayırıp, bilgi verilir ise Acil Servise Tekrar Başvuru ihtimalinin önüne geçilebilinir. Ben hastalarıma bu konuda şunları söylüyorum. Gerçi biraz papağan gibi aynı sözleri tekrar ediyorum ama, olsun. Sizde ÜSYE var. Şimdi size ilaçlarınızı yazacağım. Bu arada bazı önerilerim olacak. Bol su tüketin. Ilık bitki çayları içebilirsiniz. Asla karışık bitki çayları, atom çayı, kış çayı gibi karışımları önermiyorum. Ne kadar çok bitki karışır ise yan etki ihtimali artar. ATOM isimli serum yoktur. Serum içine nekadar çok ilaç katarsanız, bir biri ile etkileşip, yan etki riski artar. Beslenmenize taze meyve ve sebzeleri ekleyiniz. Mümkün olabildiğince istirahat edin. İstirahat ve bol su tüketimi iyileşmenize katkısı ilaçlar kadar, hatta daha fazla olacaktır. En az 48 saat şikayetleriniz devam edebilir. Ben bunu ‘ENGELLİ KOŞU YARIŞI’na benzetiyorum. Mikroplar/Virüsler yarışa bizden önce başlıyor ve biz yani ilaçlar arkasından koşup yakalamaya çalışıyoruz. Engelli koşudaki bariyerlerde vücut savunma sistemi. Vücut, savunma sistemlerini kulanarak mikrop/virüsleri yavaşlatmaya, durdurmaya ve yok etmeye çalışıyor. Ancak, vücut savunma sistemi bariyerlerle beraber ilaçların mikrop/virüslere yetişip, onları tutup, alaşağı etmemiz 48 - 72 saati bulabilir. Bu da şikayetlerinizin 48 – 72 saat daha sürebileceğini göstermektedir. Ateşiniz olunca titrersiniz. Mümkün ise ateşinizi ölçünüz. Ateşiniz yüksek ise ateş düşürücü ilacınızdan alınız. VE yaklaşık 20 – 30 dakika sonra ÇOCUKLARA YAPTIĞINIZ GİBİ, kendinize SOĞUK UYGULAMA YAPINIZ. Bizde çocuk ateşlenince üzerini açarlar, soğuk uygulama, hatta ılık duş aldırırılar. Ama söz konusu erişkin hasta ise, üzerne battaniye ve yorgan yığaralar. BİR YERDE HATA YAPIYORUZ. YA ÇOCUKLARA GEREKSİZ İŞKENCE EDİYORUZ, YA DA ERİŞKİNLERİN ÜZERİNİ KAT KAT ÖRTEREK YANLIŞ YAPIYORUZ. SİZCE DOĞRUSU HANGİSİ? Sadece, şuur değişikliği, bayılma, nefes darlığı, morarma, soğuk uygulamaya rağmen düşmeyen inatçı yüksek ateş, tansiyon düşüklüğü durumlarında TEKRAR BAŞVURUNUZ. Antibiyotik ilacınız sabah akşam değil, 12 saat ara ile alınız. Ya da sabah öğle akşam değil 8 sat ara ile alınız. İyileşseniz bile mutlaka kutuyu tamamen bitiriniz. Lütfen iki üç tane içip kalanının çöpe atmayınız. Hem Milli Servet çöpe gidiyor, hem de mikroplar antibiyotiğe direnç kazanıyor. Gelecekte dirençli enfeksiyon nedeni ile kullanabilinecek antibiyotik kalmayacak. Her soğuk algınlığında NOVALGİN+LİNCOSİN yapılması yüzünden lincosin direnci çok yüksek ülkemizde. Ayrıca bu tavsiyeleri yazılı veriyorum. En fazla iki dakikamı alıyor. Bu sayede ‘Acil Servise Tekrar Başvuru’ sayımı azaltıyorum. İtiraf edeyim ki, zaman konusunda ben Üniversite, Eğitim ve Araştırma, Devlet Hastanesi Acil Hekimlerinden çok daha fazla şanslıyım. Özel hastanede çalışıyorum ve hastaya ayıracak bol, bol zamanım var (Utangaç Kafa emojisi!). Bir günde bin, iki bin hasta gelen acil servislerde bu tavsiyeler yapılabilir mi? Zor, gerçekten zor. Gerçi acil servis çalışanlarının literatürlerinde ‘zor’ ‘imkansız’ gibi kelimeler bulunmaz. Poliklinik yapan veya Aile Hekimi arkadaşlarım bu tavsiyeleri yapabilirler, değil mi? İnanın bu sayede ‘Acil Servise Tekrar Başvuru’ oranını azalmasında katkı sağlanacaktır. Şu konu unutulmamalıdır ki; ne kadar kalabalık olursa olsun, ne kadar çok sırada bekleyen hasta olursa olsun, BİZ BAKTIĞIMIZ HASTADAN SORUMLUYUZ. Bu nedenle; Hastayı bilgilendirmeden gönderme! http://www.saglikciyiz.com.tr
|
654 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |