"Hemşireler kılavuzlarda yer alan önerileri büyük oranda biliyorlar ama uygulamaya geçme konusunda bir eksiklik var. Uygulamaya geçirilme oranı yaklaşık yüzde 50 seviyesinde."

'Hemşireler biliyor ancak yüzde 50’si uygulamaya geçiyor''

 "Hemşireler kılavuzlarda yer alan önerileri büyük oranda biliyorlar ama uygulamaya geçme konusunda bir eksiklik var. Uygulamaya geçirilme oranı yaklaşık yüzde 50 seviyesinde."

 İzmir'in Çeşme İlçesi'nde 3-6 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen 3. Uluslararası, 11'inci Ulusal Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi'nde cerrahi alan enfeksiyonu konusu masaya yatırıldı. Katılımcılar 4 gün süren kongrede cerrahi alan enfeksiyonları sorununun önüne geçmek için yapılan çalışmalar konusunda bilgi aldı.

 Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Filiz Öğce, "Ameliyat öncesi hastanın duş almasından tutun ameliyat sırasında ısıtılması, kan şekeri düzeyi, oksijenin kontrolü, ameliyat sonrasında taburculuk eğitiminin verilmesine kadar bütün süreçler düzgün planlanmalı ve yerine getirilmeli" dedi. Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Kuran ise obez insanlarda cerrahi alan enfeksiyonunun daha sık görüldüğüne dikkat çekti.

 ‘CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARI HASTANEDE KALIŞ SÜRESİNİ UZATIYOR'

 11'inci Ulusal Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi'nde konuşan plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Prof. Dr. İsmail Kuran, herhangi bir ameliyatın ardından bu ameliyatla ilintili olarak bir enfeksiyon olması durumuna cerrahi alan enfeksiyonu denildiğini dile getirdi. Cerrahi alan enfeksiyonunun Türkiye'de ne boyutta olduğuna dair bilgiler veren Prof. Dr. Kuran, "Dünyanın her yerinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde çok benzer oranlarda yüzde 2 ile 5 oranında bir cerrahi alan enfeksiyonuna rastlayabiliyoruz. Bu hem hastanın hastanede kalış süresini uzatıyor hem tedavi maliyetlerini arttırıyor hem de hastanın iyileşme sürecini geciktiriyor. Bu nedenle tüm dünyada bazı protokoller hazırlanıyor. Bu enfeksiyonları azaltmak için neler yapılabileceğini konuşmak üzere bu tür toplantılar düzenleniyor" dedi.

 ENFEKSİYONA KARŞI ANTİBAKTERİYEL DİKİŞ MATERYALLERİNİN KULLANIMI ÖNEMLİ KATKI SAĞLAR'

 Cerrahi alan enfeksiyonlarının önlenmesi için ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasında alınabilecek önlemler olduğunu anlatan Prof. Dr. Kuran sigara kullanımının azaltılmasının bunlardan biri olduğunu söyledi. Hastanın ameliyata girmeden duş alması ve cerrahi alanın iyi hazırlanmasının da enfeksiyonları önleme konusunda etkili olduğunu dile getiren Dr. Kuran, sözlerine şöyle devam etti:

 "Ameliyat sırasında dikkatli bir cerrahi uygulanarak antibakteriyel kaplı dikişlerle cerrahi alanın dikilmesi gibi çok sayıda öneri var. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bu konuda yaklaşık 25-30 önerisi var. Hastanın kan şekerinin düzgün olması gerekir. Bunun gibi önlemlerle enfeksiyonları aşağı çekmek mümkün. Enfeksiyona karşı antibakteriyel dikiş materyallerinin kullanımı önemli katkı sağlar."

 'ÖLÜM ORANINDA 2 KAT ARTIŞ'

 Cerrahi alan enfeksiyonlarının vücuttaki zararları konusunda da bilgi veren Prof. Dr. İsmail Kuran, enfeksiyonların iyileşmeyi geciktirdiğini, hastanede kalma süresini de uzattığını belirtti. Hastanın yoğun bakıma girme oranlarının cerrahi alan enfeksiyonu olmayan hastalara kıyasla daha fazla olduğunu vurgulayan Kuran, ölüm oranlarının iki kat daha fazla olduğunu söyledi. Bu enfeksiyonların tedavi maliyetini de etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Kuran, "Eğer enfeksiyon dirençli bazı bakterilerle oluşmuşsa çok ağır antibiyotik tedavileri gerekir. Hem hasta hem de sağlık ekibi için önemli bir yüktür" dedi.


'HEMŞİRELER BİLİYOR ANCAK YÜZDE 50’Sİ UYGULAMAYA GEÇİYOR'

Kongredeki bir oturumun moderatörlüğünü yapan Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Filiz Öğce, cerrahinin bir ekip işi olduğunu belirterek o ekipteki tüm sağlık profesyonellerinin cerrahi alan enfeksiyonlarının önlenmesine yönelik büyük sorumluluğu bulunduğunu ifade etti. Özellikle hekim ve hemşirelerin konuyla ilgili daha ön planda olduğunu söyleyen Öğce, "Hemşirelik, ameliyat öncesinden başlayıp ameliyatın bitimine kadar olan tüm cerrahi süreçte hastanın bakım sorumluluğunu alan bir meslek grubudur. Bu nedenle ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve ameliyat sonrası dönemde cerrahi alan enfeksiyonlarının önlenmesine yönelik kılavuzlar bulunur. DSÖ’nün önemli kanıtlara dayalı kılavuzlarında bulunan önerilerin takibini hemşireler yapmalıdır. Bu önerilerin uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilmeli ki cerrahi alan enfeksiyonu görülmesin" diye konuştu.

 Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği olarak bir çalışma yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Filiz Öğce, DSÖ ve Amerika Ameliyathane Hemşireler Derneği'nin kılavuzlarına yönelik Türkiye'nin bazı illerinde 228 katılımcıya bir anket uyguladıklarını anlattı.

 Anketin sonuçlarını değerlendiren Öğce şunları söyledi:

 "Hemşireler kılavuzlarda yer alan önerileri büyük oranda biliyorlar ama uygulamaya geçme konusunda bir eksiklik var. Uygulamaya geçirilme oranı yaklaşık yüzde 50 seviyesinde. DSÖ 2016 yılında tüm ülkelerin çalışma gruplarının içinde olduğu bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuzda kanıtlara dayalı belirli öneriler var.Cerrahi alan enfeksiyonlarına birçok faktörün neden olduğu biliniyor. Ameliyat öncesi hastanın duş almasından tutun ameliyat sırasında ısıtılması, kan şekeri düzeyi, oksijenin kontrolü, ameliyat sonrasında taburculuk eğitiminin verilmesine kadar bütün süreçler düzgün planlanmalı ve yerine getirilmeli. Kılavuzların klinik uygulamaya geçirilmesinde bir farklılık var. Biliyorlar ama klinikte uygulanması yarıya düşüyor. Yurt dışında, kanıtlanmış önerilerin kliniğe uygulanması için 8-10 önerinin bulunduğu liste oluşturuluyor. Türkiye'de de buna yönelik farkındalık yaratmak gerekiyor."

 Türkiye'de cerrahi alan enfeksiyonları görülme sıklığını diğer ülkelerle karşılaştıran Prof. Dr. Filiz Öğce, bazı konularda çok ileri düzeyde olunduğuna dikkat çekerek, "Ülkemizde kan şekerinin takibi, oksijenizasyon, hastanın ısıtılması düzgün yapılıyor. Ama biri yapılmadığında zincirin bir halkası daha güçlü olmazsa tüm sistem güçsüz oluyor. Hemşireler arasında farkındalığı arttırmak ve çalıştıkları kurumlarda değişimi başlatmalarını hedefliyoruz. Türkiye'de kat edilecek yolumuz var" dedi.

 



585 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın