Medikal tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denilmektedir.

Medikal tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denilmektedir. Kalp nakli, yeterli fonksiyon gösteremeyen hasta kalbin sağlıklı bir insan kalbi ile değiştirilmesi işlemidir.

Akciğer nakli ise; ilerlemiş son dönem kronik akciğer hastalıklarına sahip ve hastalığı dolayısıyla oksijen kullanmak mecburiyetinde olan, temel ihtiyaçlarını karşılamada bile zorluk çeken, yürüyemeyen ve yaşam kalitesi çok düşük hastalarda uygulanan bir yöntemdir.

Şikayetleri: Nefes darlığı, oksijene bağımlı olma, ileri derecede efor dispnesi (harekete bağlı solunum sıkıntısı), kronik öksürük ve balgam çıkartma.

Bulguları: Vücutta bulunan her organ çalışması için oksijen açısından zengin kana ihtiyaç duyar. Hücreler oksijeni kullandıktan sonra karbondioksit üretirler ve bunun vücuttan atılması gerekir. Kalp vücuttaki kirli kanı akciğerlere pompalar, akciğerler ise vücut için gereken oksijen ihtiyacını karşılayarak karbondioksitin vücuttan atılmasını sağlarlar. Nefes alındığı zaman oksijen vücuda girer ve karbondioksit dışarı çıkar. Eğer akciğerler sağlam değilse sık nefes alma, çabuk yorulma gibi şikâyetler olur. Hasta akciğerler, hücreler için gerekli oksijeni sağlamakta yetersiz kalır. Hücreler daha fazla ve hızlı nefes almamız için sinyal yollarlar. Artan nefes darlığı yaşam kalitesini bozar. Hastalığın ilerleyen safhalarında hastaların tüm hareketleri kısıtlanır, yatağa ve oksijen tüpüne bağımlı hale gelirler. Aynı şekilde kalp iyi çalışmazsa kanı tüm vücuda pompalayamaz ve kan dokularda birikerek ödeme sebep olur. Bu ödem akciğerlerde olursa solunum yetmezliği şeklinde belirti verirken kol, bacaklarda şişlik şeklinde kendini gösterir. Oksijen ve diğer tedavilerin yetmediği durumlarda kalp ve akciğer nakli gerekli olabilir.

Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır:Kalp-akciğer nakli genellikle uzun yıllar tedavi gören hastalıklarının son evresinde olan transplantasyondan (nakil) başka çaresi olmayan hasta grubuna uygulanır. Tanı için fizik muayene ve detaylı bir özgeçmiş sonrasında (özellikle kisttik fibrozis gibi genetik geçişli hastalıklarda aile hikayesi önemlidir), akciğer grafisi, (iyi yorumlanan basit bir akciğer grafisi silikozis gibi nakil adayı olabilecek hastalarda yol gösterici olabilir), kalp elektrografisi, hemogram, biyokimyasal tetkikler, ekokardiografi, bilgisayarlı tomografi konjenital hastalıklarda gebelik esnasında yapılan ultrasonografi ve gen analizleri yapılmaktadır.

Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır?

Son dönem kalp ve akciğer yetmezliği gelişen hastalarda nakil olmazsa hastalar kaybedilebilir. Ülkemizde son yıllarda deneyimli merkezlerde kalp ve akciğer nakilleri başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Kalp akciğer nakli için ameliyat esnasında dolaşımı sağlayacak olan kalp akciğer pompasına bağlanır. Akciğer ve kalp çıkartıldıktan sonra verici akciğerleri ve kalbi uygun bağlantılar (anastomozlar) ile alıcıya nakledilir. Hasta daha sonra yoğun bakıma çıkartılıp takipleri sonrasında servise alınır. Ortalama 1-3 hafta hastanede kalış süresinin ardından taburcu edilir.

Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Nakil sonrası hastalara yeni takılan akciğer veya kalbin vücut tarafından reddedilmesi en korkulan komplikasyondur. Bu durumun engellenebilmesi için bağışıklık sitemini baskılayan bir takım (imnunsüpresif) ilaçlar verilir. Verilen bu ilaçlar savunma sistemlerini baskıladığı için hastalarda enfeksiyona yatkınlık artar. Bunun için hastalar hijyenlerine dikkat etmelidir. Kullanılan ilaçların dozları yakından takip edilmesi gerektiği için doktorun önerdiği periyodlarda poliklinik kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır.



401 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın